Nuri Alço (Milenyum Tecavüzcüsü)
Nuri Alço, yıllar önce başvurduğu Yeşilçam sinema sektöründe,
yakışıklı boylu poslu olduğu için bir jön olur düşüncesiyle yapımcıların aklını
çelmişti. Gel zaman git zaman Yeşilçam’da belli bir koltuk sahibi olmaya
başlayan Nuri ağabey, önemli roller değilse de beşinci, altıncı önemli adam
olmuş, sesini de pek çıkarmamıştır.
Bir gün bir film çekiminde ne olduysa yönetmenle arasına
kara kedi girmişti. İşte o anlarda kenardan yönetmene pis pis bakarken O’nu
başka bir yapımcı keşfetti. Bembeyaz takım elbisesinin içinde, elindeki kadehe
girmek için can atan pos bıyıkları, parıltılı gömleğinden beklenmedik şekilde
yükselen sarı göğüs kıllarının arasındaki uyumlu altın kolyesiyle bir milenyum
tecavüzcüsü gördü. Tamam dedi yapımcı, ben bir tecavüzcü çıkaracağım ama
tecavüz bir amaç olmayacak, araç olacak hatta ve hatta sanat olacak!
Coşkun’un binlerce kez upgrade olmuş sürümüydü bu.
“Hiçbir antibiyotiğin deva olamayacağı bir tür bakteri yapacağım seni” dedi
kendi kendine. Coşkun gripse sen veremsin. Coşkun iyi huylu tümör sen kötü
huylusun. Hayır, hayır karşılaştırma yapmam bile sana saygısızlık…. Yapımcı bu
düşüncelerin girdabında boğuldu, heveslendi.
Sonunda keşfedilmiş ve o enteresan filmleri birer birer
çekmeye başlamışlardı. Nuri ağabey, filmlerinde çetenin hep zirvesinde yer
aldı. Çetenin beyni oldu, kalbi oldu. Arkadaş sayısı azdı ama adına çalışanlar
bir ordu kadar büyüdü. Yeri geldi mayoz bölündü, yeri geldi mitoz bölündü.
Tecavüz etmek, sadece onun yeni eleman kazanma ritüeliydi. İşe alınmanın bir
göstergesiydi. Akıllı adam olduğu için Coşkun ve bilumum tecavüzcüler gibi
avına direk saldırarak efor sarf etmedi, hapı keşfetti. Yapımcının da dediği
gibi o bir milenyum tecavüzcüsüydü.
Birçok filminde karşısındaki iyi adam değişmesine rağmen,
Nuri ağabey hep aynı organizasyonlarla karşımıza çıktı. Temiz iş çıkartan bir
mafya adamı olduğu için, gerçekte böyle bir karakter varmış ta çeşitli filmlere
konuk ediyorlar gibi gelirdi bize. Teknoloji adamıydı. Her zaman tehdit için
kayıt aldığı VHS kasetleri arşivinde saklardı. Günümüzde çalışsaydı, elbette youtube,
facebook vs. birçok yeni argümanı da rahatça literatürüne katardı.
Halkımız normalde bu tarz içten pazarlıklı ve sinsi insanları
sevmemesine rağmen, Nuri Ağabey’i kendinden saydı. Kendi içinde tutarlı,
organizasyonunu ayakta tutmak için kötü işleri mubah saymış bu insana saygı
duydu. Nuri Alço operasyon müziği ile daha da sevildi ve hatta bu müzikten Nuri
Alço kornası icat edildi. Nuri Alço gazoz markası dahi çıkartılmak istendi.
Dahası “Naro” isminde bir örgüt çıkartıp, duvarlarda Nuri Alço bünyesinden
mesajlar verdi.
Nuri ağabey, beklendiği gibi Naro gibi örgütleri
savcılığa verdi, çünkü gerçek hayatta apolitik ve sade yaşamayı sever. Bize, dünya
sinemasında Marlon Brando’dan (Godfather) sonra ikinci sırada gelebilecek nevi
şahsına münhasır, medeni kötü adam Nuri Alço’ya saygılarımızı iletmek düşer…
İyi ki varsın Nuri Ağabey.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder