DR. MOREAU'NUN ADASI
Bir kimliğe sahip olmanın birinci şartı benlik olsa gerek.
Öyle ya, akıldan yoksun insanlar ve bu âlemde
hoyrat bir şekilde yaşayan hayvanlar fazlaca bir benlik duygusu beslemeden
yaşarlar ve sadece yaşamlarını sürdürmek için düşünür, kavga eder ve yarışırlar.
Daha da ötesinde bir emelleri, kendilerini tanıtacakları bir kimlikleri
oluşmamıştır. H.G. Wells enteresan romanı “Dr. Moreau’nun Adası”’da kimlik
konusunu tartışmaya işte tam da buradan açmış. Roman beyazperdeye iki kez
aktarılmış.
Nobel ödüllü bir bilim adamı olan Moreau (Marlon Brando), deneylerini
gerçekleştirebilmek için okyanusun ortasında ıssız bir adaya yerleşmiş ve orada
yaşamaya başlamıştır. Yanında çalışan Montgomery (Val Kilmer) zaman zaman
gerekli denek hayvanları ve malzemeleri tedarik etmek için başka yerlere
seyahat etmektedir. İşte bu seyahatlerden birinde Douglas (David Thewlis)
isimli kayıp yolcuyu bularak onu da adaya getirmiştir. Douglas’ın gerçeklerle
yüzleşmesi de fazla zaman almaz. Adada
insan ve hayvan genlerinden ortaya çıkan garip mahlûkatlar yaşamaktadır. Asılları
hayvan olan bu varlıklar çeşitli kurallarla insan gibi yaşamaya zorlanmaktadır.
Mesela et yemek yasaklanmıştır.
Moreau, gerçekleri görünce çılgına dönen Douglas’ı
sakinleştirmek istemekte ve yaptığı deneyleri de sureti haktan göstermeye
çabalamaktadır. Asıl amacının mükemmel insana ulaşmak istediğini anlatan Moreau
bu yolda yaptığı hamleleri de normal saymakta beis görmemektedir.
İnsan neslini ıslah etmek deyince aklımıza hemen; Akıl hastaları,
sakatlar, doğuştan körler, kalıtsal hastalığı olanları yok etmeye çalışan “Öjeni
teorisi” ve bunun en güçlü uygulayıcısı olan Adolf Hitler, Mussolini gibi
diktatörler gelmektedir. (Temelleri Darwin teorisine dayanan Öjeni’ye göre
sakat olan bireyler ortadan kaldırılırsa nesil iyiye gider.) Öjeniyle paralel
olmasa da Dr.Moreau’nun teorisi de acı
üzerine kuruludur. Ortaya çıkarttığı bu insanımsı varlıkları elektronik çiplerle
kontrol etmekte, isterse gerekli miktar acı verebilmektedir.
Filmde leopar benzeri insanımsı varlık yanlışlıkla
öldürülmüştür. Kimlikleri yarı gelişmiş olan hayvan insanlar bu olayı
içerlemişler ve Babaları yani Dr. Moreau hakkında farklı düşüncelere kapılmaya
başlamışlardır. (Godfather rolünde
tanıdığımız Marlon Brando bu filmde de “baba” diye anılmakta ve kendini adada “god”
tanrı ile eşdeğer görmektedir.)
İnsanlar karmaşıktır, hayvanlar ise basit. Mesela bir kaplan
sizi yemeye çalışır, bir ceylan sizden kaçar ama insanların ne yapacağını kestiremezsiniz.
Dr. Moreu’nun en büyük yanılgısı da hayvanlara belli düzeyde zekâ verirken gün
gelip, “Baba biz neyiz? Biz neden sana benzemiyoruz?” sorularıyla karşılaşacağını
kestirememesi oldu. Kediden insana dönüştürdüğü kızı Aissa (Fairuza Balk) dahi
bu şüphelere düşmüştür.
Öldürülen varlığın en yakın arkadaşı diğerlerini organize
ederek bu imparatorluğun sonunu hazırladı. Onların deyimiyle Baba’nın onları dönüştürmeye
çalıştığı şey çok zor ve doğalarına ters. Hem hayvana benzemek hem de insan
gibi düşünmek acı veriyor olmalı. Olmak istedikleri ve olmaya mecbur
bırakıldıkları şey, kimlik probleminin en çarpıcı örneği.
Filmin sonunda Douglas’ın verdiği mesaj çok açık…“Bazen
insan dostlarıma bakıyorum ve hayvan insanlarla benzerlikler görüyorum.
İçlerindeki hayvanın kabardığını düşünüyorum. Ne tamamen hayvanlar, ne de
tamamen insan. İkisinin tutarsız bir bileşimini görüyorum. En az Moreu’nun
yarattıkları kadar tutarsızlar….ve korku içinde uzaklaşıyorum.”
1 yorum:
So, it's advised to do some critical analysis and read various rules of on-line casinos to get voided from any kind of rip-off. The different point sort, Reward Credits, are the VIP 토토사이트 program’s foreign money. Reward Credits may be cashed in for profitable rewards together with free performs in the on line casino, lodge stays, free meals, and even in-person reveals at Caesars properties.
Yorum Gönder